Manchester United şu sıralar iyi bir yenilmezlik serisi yakalamış durumda. Dünya Kupası’nın ardından ligin yeniden başlamasından bu yana hiç maç kaybetmediler ve bu süreçte ikna edici performanslar sergilediler. Sezonun sadece yarısı geride kaldı ama United uzun bir yol kat etti.

United bu sezon oynadığı 17 maçın ardından 11 lig maçını kazandı ve şu anda maç başına iki puan ortalamasına sahip. Bu rakamları geçen sezonla karşılaştırdığınızda ilerleme açıkça görülüyor. United geçen sezonun tamamında 16 maç kazandı ve maç başına sadece 1,5 puan ortalaması tutturabildi. Ten Hag’in kırmızıları geçen sezonki sayılarını rahatlıkla geçme yolunda ilerliyor.

Erik Ten Hag’in Manchester United menajerliği neredeyse yarım sezonu geride bıraktı. Bu yazı, şu ana kadarki görev süresinin bir değerlendirmesini yapmanın yanı sıra başarılarını da vurgulamayı amaçlıyor.

Zorlu bir başlangıcın üstesinden gelmek

Liverpool karşısında alınan 4-0’lık galibiyetin de dahil olduğu güçlü bir sezon öncesinin ardından United yeni sezona yenilenmiş bir umut ve inançla girdi. Sezon öncesi olmasına rağmen, taraftarlar takımlarının mutlu oldukları bir futbol tarzı oynadığını gördüler ve bu onlara umut verdi ancak bu o kadar basit değildi.

Graham Potter’ın Brighton and Hove Albion takımına karşı oynadıkları sezonun ilk maçında utanç verici bir yenilgi aldılar. 2-1’lik yenilginin şekli geçen sezon ters giden her şeyi anımsatıyordu. Sezon öncesi yaratılan tüm umut ve iyimserlik darbe aldı.

United bir sonraki hafta Brentford deplasmanına gitti ve bir başka aşağılayıcı sonuçla karşılaştı. United’ın yine üstün oynadığı 4-0’lık ezici yenilgi alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Erik Ten Hag ilk iki maçında iki mağlubiyet alan ilk Manchester United menajeri oldu ve bu sonucun ardından taraftarlar daha iki maç oynamışken Manchester United’ın sezonunun bittiğini düşünmeye başladı.

Brentford yenilgisinin ardından Ten Hag performansın sorumluluğunu üstlendi ve ardından takımın inançla oynamadığını söyledi. Bu sözler kulübün taraftarlarına çok tanıdık geldi ve sanki işler daha da kötüye gidemezmiş gibi United bir sonraki maçta Liverpool ile karşılaştı.

Bir Manchester United taraftarı olarak o geceki Liverpool maçı öncesinde biraz endişe duyduysanız mazur görülebilirsiniz, ancak takım ezeli düşmanlarına karşı 2-1’lik galibiyetle son bir yıldaki en iyi performansını ortaya koydu.

Birdenbire her şey anlam kazanmaya başladı ve United ilerleyebilir hale geldi ancak sürecin henüz başında oldukları da aşikârdı. Sezonun bitmesine daha çok var ama başlangıçtan bu yana yaşadıkları aksiliklere rağmen United’ın şu anda Ağustos ayındakinden daha güçlü bir takım olduğunu görebilirsiniz.

Şu anda içinde bulundukları durum önceki yıllarda mümkün olmayan bir durum ancak United yenmesi gereken takımları yenebilen bir takım. Sezonun geri kalanında ilk dörtte kalmak istiyorlarsa bu onlar için çok önemli olacak.

Oyuncunun Saygısını Kazanmak

United’a gelmeden önce, Ten Hag saçma sapan bir karaktere sahip olarak biliniyordu ve oyunculara hizaya gelmeleri gerektiğini göstermesi uzun sürmedi.

United’ın sezon öncesi Tayland ve Avustralya turunda Ten Hag, bir oyuncuyu iki kez takım toplantılarına geç kaldığı için cezalandırarak standardı çoktan belirlemişti. Oyuncuya geç kalması nedeniyle sezon öncesi hazırlık maçlarında şans verilmedi.

Bu oyuncu United’ın bu sezonki çıkış yapan yeteneği Alejandro Garnacho olabilir. Genç oyuncu sezon öncesi turunda United forması giymedi ve Bruno Fernandes’in Real Sociedad’a karşı oynadıkları Avrupa Ligi maçından sonra profesyonelliği hakkında söyledikleri dikkat çekti.

“Turda sahip olması gereken en iyi tutuma sahip değildi ve bu yüzden şimdiye kadar şans bulamadı. Şimdi şans buluyor çünkü daha iyi antrenman yapıyor, farklı bir tutum sergiliyor ve şans bulmayı hak ediyor.” Fernandes şunları söyledi.

Brentford karşısında aldıkları 4-0’lık yenilginin ardından Ten Hag oyuncularını 13.8 km koşturarak cezalandırdı ki bu mesafe Brentford’un bir gün önceki yenilgisinde United’dan daha fazla kat ettiği mesafeye denk geliyordu.

Hollandalı oyuncu medyaya yaptığı açıklamada sonucun sorumluluğunu üstlendi ve bu işte birlikte olduklarını göstermek için cezaya katılarak sözlerini destekledi. Onun bu hareketi oyuncuların teknik direktörlerinden etkilenmesine neden oldu.

Ten Hag’in Cristiano Ronaldo meselesini ele alış biçimi de oyuncularından puan toplamasına yardımcı oldu. Portekizli süperstarın kulüp tarafından belirtildiği üzere kişisel sorunları nedeniyle tura katılmaması sezon öncesinden beri var olan bir sorundu.

Döndüğünde formu çok iyi değildi ve sonuç olarak teknik direktör tarafından sık kullanılmadı. Ronaldo rotasyonun bir parçası olarak yeni rolünü kabullenmekte zorlandı ve United’ın Tottenham Hotspur karşısında aldığı 2-0’lık galibiyette yedek kulübesini terk etmeden önce oyuna girmeyi reddetmesi ve maçın bitiminden önce tünele gitmesi gerilimi tırmandırdı.

Ronaldo daha sonra davranışları nedeniyle cezalandırıldı ve Chelsea deplasmanında kadro dışı bırakıldı. Takımdaki genel kanı teknik direktörün doğru kararı verdiği yönündeydi. Ayrıca tüm meseleyi ele alış biçiminden de etkilendiler.

Ronaldo’nun haftalar sonra Piers Morgan’a verdiği röportaj, Ronaldo’nun United ile ilişkisinin sona ereceği anlamına geliyordu ve sonuçta Ten Hag için işleri kolaylaştırdı.

Geçtiğimiz günlerde Ten Hag, formda Marcus Rashford’u antrenmana geç gelmesinin ardından ilk 11’den çıkardı.

Manchester United teknik direktörü kimseyi esir almaz.

Marcus Rashford’un Yeniden Canlanması

Rashford’un takımdaki yerini kaybettiği ve geleceği hakkında şüphelerin oluştuğu bir sezonun ardından United’ın 10 numarası en iyi haline geri döndü ve bazıları bunun şimdiye kadarki en iyi hali olduğunu iddia edebilir.

Geçen sezonki gol katkısını ikiye katlamak için sadece bir gol ve bir asiste ihtiyacı var ve kısmen Erik Ten Hag sayesinde Lig’deki en iyi gol attığı sezona ulaşacak, hatta belki de geçecek gibi görünüyor.

Sezon boyunca, Hollandalı’nın yönetiminde seviyesini yükseltmeye devam eden 25 yaşındaki oyuncuya övgüler yağdırdı. Ten Has onu dünyanın en iyi oyuncularından biri olarak görüyor ve şu anki formu göz önüne alındığında hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde takımda tutmak istiyor.

United bu sezon hangi başarıyı elde ederse etsin, Rashford kesinlikle önemli bir katkı sağlayacaktır.

United geçen sezon dibe vurdu ve bu da doğal olarak onlar için tek yolun yükseliş olduğu anlamına geliyordu. Bu sezon Kırmızı Şeytanlar için yavaş bir tırmanış oldu ancak Erik Ten Hag’in dümene geçmesiyle United başarıya giden yolda ilerliyor gibi görünüyor.