Premier Lig’de Bir Dönem Sona Eriyor: 90 Sayılık Standart Son Mu Oluyor?
Bu sezon küme düşme mücadelesinden bahsettikten sonra , bugün 2024/25’te şampiyonluğu kazanmak için neyin gerekli olabileceğine bir göz atıyoruz. Onlarca yıldır, 90 puanlık ölçüt EPL zaferine giden yolu tanımladı. Ancak devam eden sezon, Premier Lig şampiyonluk yarışında bu yüksek standarttan bir kayma olduğunu gösteriyor.
Antonio Conte Tarafından Belirlenen Yeni Bir Standart
Bu 90 sayılık dönemin tohumları Antonio Conte tarafından atıldı. 2016-17 Premier Lig sezonunda, Pep Guardiola, Jose Mourinho, Arsene Wenger, Jurgen Klopp, Mauricio Pochettino ve şampiyon Claudio Ranieri gibi teknik direktörlükte ağır toplardan oluşan bir kadro sert bir şekilde rekabet etti. Conte’nin Chelsea’si buna 13 maçlık rekor kıran bir galibiyet serisiyle karşılık verdi, 93 puan topladı ve bir emsal oluşturdu.
Sonraki yıllarda Premier Lig şampiyonları çıtayı yükseltmeye devam etti ve 100, 98, 99, 86, 93, 89 ve 91 puan topladı. Bu sayılardan sadece ikisi benzersiz koşullar nedeniyle 90’ın altına düştü: Manchester City’nin pandemiden etkilenen 2020-21 sezonunda 86 ve ligi erken kazandıktan sonra odaklarının üçlemeyi güvence altına almaya kaydığı 2022-23 sezonunda 89.
Pep Guardiola’nın Etkisi ve Arsenal’in Zorlukları
Guardiola’nın mükemmeliyetçi yaklaşımı 90 puanlık dönemin temel taşı olmuştur. Arsenal gibi iddialılar için bu, herhangi bir tehdit oluşturacak kadar kusursuz sezonlar anlamına geliyordu. Başlangıçta, Mikel Arteta’nın takımı 2000’lerin ortasında Mourinho’nun Chelsea’sinin etkili hakimiyetini taklit etmeye hazır görünüyordu. Ancak sakatlıklar, kırmızı kartlar ve alışılmadık hatalar Arsenal’in 14 puan kaybetmesine neden oldu ve bu da tutarsızlığın bir göstergesiydi.
Şaşırtıcı bir şekilde, City bile tökezledi, üst üste iki maç kaybetti ve 10 puan kaybetti. City’nin sezon sonu çıkışları efsanevi olsa da, şu anki formları bu sezon çıtanın daha düşük olabileceğini gösteriyor. Bu arada, Liverpool’un neredeyse kusursuz koşusu 97 puanlık bir bitiş için potansiyel olduğunu gösteriyor, ancak bu hızın sürdürülebilir olup olmadığı konusunda belirsizlik var.
Şehrin Yenilmezliğinin Gerilemesi
City’nin son dönemdeki zayıflıkları—kısmen yaşlanan oyuncular, sakatlıklar ve Rodri’nin yokluğu—onların hakimiyeti hakkında sorular doğurdu. Son zamanlarda 32 maçlık yenilmezlik serisi yaşarken, zırhlarındaki çatlaklar geçen sezon kendini göstermeye başladı. Bu düşüş devam ederse, lig geçmişteki 90 puanın altındaki şampiyonluk yarışlarına geri dönebilir.
Rekabetçi ve Öngörülemeyen Bir Premier Lig
Premier Lig’in genişleyen elitleri, “Büyük Dörtlü”den “Büyük Altılı”ya ve şimdi de tartışmasız bir şekilde “Büyük Sekizli”ye, rekabeti yoğunlaştırdı. Aston Villa, Newcastle ve Brighton, City ve Arsenal gibi en iyi takımlara meydan okuyabileceklerini gösterdiler. Ayrıca, güçlü işe alım stratejilerine sahip orta kademe takımların yükselişi, her maçı potansiyel bir sürpriz haline getirdi.
Örneğin Brighton, rekor seviyedeki net harcamalarını kadrosunu güçlendirmek için kullanırken, Nottingham Forest’ın akıllıca transferleri onları zorlu bir rakip haline getirdi. Daha düşük sıralardaki kulüpler bile artık geleneksel güç merkezleriyle rekabet edebilecek oyunculara sahip.
Taktiksel Eğilimler ve Zirvedeki Yorgunluk
Elit takımlar kontra ataklara karşı giderek daha savunmasız hale geliyor, sadece Liverpool ve Nottingham Forest maç başına birden az gol yiyor. Karşılaştırıldığında, 2018-19 sezonunda—tartışmasız 90 sayılık hakimiyetin zirvesi—Liverpool ve City 76 maçta sadece 45 gol yemişti.
İşleri daha da karmaşık hale getiren şey, genişleyen Avrupa müsabakaları ve yaklaşan Kulüpler Dünya Kupası’nın kadroları zorlamasıyla fikstür sıkışıklığıdır. Bu arada, Brighton’ın agresif oyuncu değişiklikleri ve Brentford’un Etihad’daki korkusuz yaklaşımında görüldüğü gibi, orta sıra takımları daha cesur hale geldi.
Daha Dengeli Bir Şampiyonluk Yarışı Mı?
Daha yakın skorlar ve daha yüksek beraberlik oranları lig dinamiklerini yeniden şekillendirdi. Arsenal ve Chelsea’nin her biri dört beraberlik aldı ve bu da potansiyel puan toplamlarını azalttı. Bu arada, City’nin gol farkı -2017-18’de şaşırtıcı bir +79- bu sezon tekrarlanmaktan çok uzak.
Sonuç: Değişen Bir Dönem
90 puanlık dönem potansiyel olarak sona ererken, Premier Lig daha rekabetçi ve tahmin edilemez bir manzaraya tanık oluyor. 90+ puana ulaşmak için iki takımlı bir yarıştan ziyade, 2023-24 sezonu 85’e yakın bir toplamla bir şampiyonu taçlandırabilir. Bu değişim geçici mi yoksa daha geniş bir eğilimin işareti mi, bir şey açık: Premier Lig’in geleceği her adımda sert mücadeleler ve sürprizler vaat ediyor.