Alexander Isak Transferi: Sonu Ne Olacak?
Newcastle United, Alexander Isak’ın satılık olmadığı konusunda ısrarcı olmaya devam ediyor ve teknik direktör Eddie Howe, İsveçli forvetin “sezon başında burada olacağına” olan inancını temkinli bir şekilde dile getiriyor. Ancak perde arkasında, kulüp içinde belirsizlik artıyor. Isak’ın dikkatinin başka bir yere kaymış olabileceği endişesi artıyor; özellikle de Newcastle mevcut transfer piyasasında engellerle karşılaşmaya devam ederken. 25 yaşındaki oyuncu kariyerinin zirve yıllarına giriyor ve sadece Şampiyonlar Ligi’ne katılmak artık yeterli olmayabilir.
Howe’un güvencelerine rağmen, eylemleri daha karmaşık bir tablo çiziyor. Teknik direktörün, devam eden transfer spekülasyonları nedeniyle sezon öncesi hazırlık maçından onu “eve göndermeyi” seçmesi hem alışılmadık hem de anlamlıydı. Böylesine kritik bir dönemde, bu hamle dikkat çekiciydi. Isak’ın bazı takım arkadaşları geleceği hakkında yorum yapmaktan kaçındı ve bu da spekülasyonları daha da körükledi. Howe, oyuncunun “Newcastle’da mutlu” olduğunu ısrarla söylese de, “bir oyuncunun kariyerine ve ne kadar kısa olduğuna” saygı duyduğunu söylemesi, olası ayrılıkların ince bir kabulü gibiydi.
Asıl mesele Newcastle’ın kamuoyundaki duruşu değil, Isak’ın transfer için baskı yapıp yapmayacağı. Yakın zamana kadar çoğu kişi, Isak’ın sakin yapısı nedeniyle bunun pek olası olmadığını düşünüyordu. Ancak bu güven azalmaya başladı. Transfer döneminin dinamikleri genellikle öngörülemeyen faktörleri beraberinde getirir. Aniden önemli miktarda para söz konusu olduğunda, durumlar önemli ölçüde değişebilir. Isak’ın ayrılması durumunda, proaktif bir şekilde ayrılmayı düşünmesi gerekebilir; ancak somut adımlar atılmadan önce zamanın tükenebileceği endişesi var.
Oyuncuya yakın kaynaklar, geleceğinin hiçbir zaman “kesin” olmadığını uzun zamandır belirtiyor. Hatta geçen yıl bile, içeriden kaynaklar bu yazın belirleyici olacağını öngörmüştü. Newcastle’ın sahipliği hem tartışmalı hem de son derece zengin olsa da, finansal güçleri sayesinde çoğu kulübe göre daha az satış yapmaları gerektiği söylenebilir. Ancak, artık tam olarak bağlı olmayabilecek bir oyuncuyu tutmak, hiçbir takımın göze alamayacağı bir risktir.
Sonuç olarak şu soru ortada duruyor: Isak’ın zihniyeti ne ölçüde değişti?
Büyüklüğün Bedeli
Ancak tüm bu tartışmalarda önemli bir çekince var: İstenen fiyat. Newcastle’ın Isak’a yaklaşık 150 milyon sterlin değer biçtiği ve bu rakamın çok altındaki teklifleri değerlendirmeye yanaşmadığı bildiriliyor. Sadece bu fiyat etiketi bile potansiyel alıcı havuzunu önemli ölçüde daraltıyor.
Birçok elit kulüp Isak’ı kadrosuna katma fırsatını değerlendirmek istese de, bunu doğrudan yapabilecek finansal kapasiteye sahip olan kulüp sayısı sınırlı; üstelik bu transfer döneminde gerekli bütçeye sahip olan kulüp sayısı da çok az.
Örneğin Real Madrid, hücum hattında yeterli alan bulamıyor ve orta sahasını güçlendirmeye odaklanmış durumda; önemli transferler yapmadan önce hücum hattında oyuncuların ayrılması gerekiyor. Barcelona ise Marcus Rashford’u kiralık olarak kadrosuna katma isteğinden de anlaşılacağı üzere, bu transfere ihtiyaç duyuyor ancak finansal kaynakları yeterli değil. Paris Saint-Germain takip edilmeye değer olabilir; Isak, Şampiyonlar Ligi’ni yeni kazanan takımın profiline uygun olabilir. Ancak mevcut göstergeler, başka alanlara öncelik verdiklerini gösteriyor.
Öte yandan Bayern Münih’in bütçesi ve pozisyon ihtiyacı var. Daha önce Florian Wirtz ve Luis Díaz gibi oyuncular için yaklaşık 100 milyon sterlin değerinde anlaşmalar araştırmışlardı. Ancak, Isak’ın katılmayı düşüneceği kulüpler arasında yer almadıkları düşünülüyor.
Bu durum Newcastle için rahatsız edici bir gerçeği ortaya çıkarıyor: En ciddi ilgiyi gösteren kulüpler, doğrudan Premier Lig rakipleri.
İngilizce Seçenekleri
Manchester United ve Tottenham Hotspur bu bağlamda pek de kayda değer değil. Chelsea’nin, özellikle de ortak sahibi Behdad Eghbali’nin oyuncu takası konusundaki hevesi göz önüne alındığında, bu fikri değerlendirdiği bildiriliyor. Ancak Isak’ı takıma katmak, maaş hiyerarşisinde köklü bir yeniden yapılandırma gerektirecek ve şu anda yakın zamanda bir transfer olacağına dair güvenilir bir işaret yok.
Ocak ayından bu yana 350 milyon sterlin harcayan Manchester City, Kâr ve Sürdürülebilirlik Kuralları (PSR) tamponunun çoğunu tüketti. Bu arada, Liverpool’un bu takvim yılında bu harcama rakamını karşılayabilmek için 120 milyon sterlin daha yatırım yapması gerekecek. Bu da, son dönemdeki harcama kısıtlamalarının kendilerine bu yaz ne kadar esneklik sağladığını gösteriyor.
Tüm gözler artık Liverpool’un üzerinde ve futbol dünyası, bu takımın faaliyetlerinin altında yatan dinamikler konusunda şaşkınlığını sürdürüyor.
Liverpool, Newcastle ile temas kurduğunu reddetse de, Isak’a ilgi duyduğu söyleniyor. Çelişkili haberler devam ediyor; bazı kaynaklar görüşmelerin gerçekleştiğini iddia ediyor ve bu da stratejik manevralar ve katmanlı müzakereler hakkında teorileri tetikliyor. Bir teoriye göre, Liverpool’un Newcastle’ın hedefi olan Hugo Ekitike’yi takip etmesinin amacı, Magpies’ı harekete geçmeye zorlamaktı. Ancak, Eintracht Frankfurt’a yaptıkları teklif bu fikri baltalıyor gibi görünüyor; anlaşmayı ciddiye aldıkları anlaşılıyor.
Bununla birlikte, görüşmelere yakın kaynaklar, Frankfurt ile görüşmelerin hızlı ilerlemediğini iddia ediyor. Alman kulübünün gecikmelerden dolayı hayal kırıklığına uğradığı söyleniyor. Bu belirsiz atmosfer, Howe’un Isak’ı Celtic hazırlık maçından men etme kararının bu kadar çok ilgi çekmesinin sebeplerinden biri.
Arsenal de var. Uzun zamandır Isak’ın en olası adresi olarak görülen Arsenal, hücum hattını güçlendirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Sporting CP’den Viktor Gyökeres’i henüz kadroya katamadılar ve büyük bir transfer planladıkları söyleniyor. Mikel Arteta’nın Isak’ın hayranı olduğu ve takıma ideal bir uyum sağlayacağına inandığı biliniyor.
Geç de olsa harekete geçmek mantıklı olacaktır; ta ki zorlu mali gerçeklerle yüzleşene kadar.
Arsenal şu anda Newcastle’ın Isak’a biçtiği değeri karşılayacak yeterli kaynağa sahip görünmüyor. Bu kulüp şu anda Gyökeres için 5 milyon sterlinlik bir ek kontrat açığı için pazarlık yapıyor. Aniden 70 milyon sterlin daha verebileceklerini düşünmek gerçekçi mi?
İlginçtir ki, Arsenal’in PSR esnekliği var . Bazı gözlemciler, harcama eksikliğini, kulübün finansal risk almadan faaliyet göstermesini tercih eden sahiplerin temkinli yaklaşımına bağlıyor. Eleştirmenler ise bunu, özellikle kulübün tarihi bir başarı elde etme fırsatı varken aşırı tutumluluk olarak nitelendiriyor. Yakın zamana kadar Arsenal’in maaş bütçesi, Liverpool’unkinden, hatta Manchester City’ninkinden yaklaşık 60 milyon sterlin daha düşüktü.
Bu tutarsızlık, kulüp içinde hayal kırıklığına yol açtı. Arteta’nın bu yaz bütçeyi artırmak için güçlü bir argüman ortaya koyduğu biliniyor. Bazı güvenilir kaynaklar, kulübün daha fazla büyük harcamayı onaylamasının pek olası olmadığını düşünüyor.
Ancak bu, sadece kısa vadeli başarı için değil, gelecekteki potansiyel için de hayati önem taşıyabilir. Arteta’nın Sir Alex Ferguson’ı örnek alması ve yönetim kurulunu kararlı davranmaya zorlaması gerekebilir. Ne de olsa Isak gibi oyuncular sık sık karşımıza çıkmıyor. Liverpool onu kadrosuna katarsa, sonuçları önemli olabilir. Bazen en cesur hamle tek seçenektir.
Isak’ın Yerinde Kalacağı Anlaşılıyor
Newcastle’da ise kulüp yetkilileri muhtemelen bu tür spekülasyonlardan dolayı hayal kırıklığına uğramıştır. Isak hâlâ takımın oyuncusu ve şu anki haliyle, takımdan ayrılacağı garanti değil.
Yine de Howe’un son yorumlarından biri doğru: Bu konuda “yüzde 100 netlik sağlamak” zor.
Mevcut piyasa koşulları göz önüne alındığında, Howe, Isak’ın sezon başında kulüpte kalacağı konusunda haklı olabilir. Ancak transfer dönemi kapandığında durum çok farklı görünebilir.