İngiltere Premier Ligi’nde Oynamış En İyi 6 ‘Altılı’
Premier Lig, yıllar boyunca özellikle defansif orta saha rolünde dünya çapında yetenekler gördü. Bu pozisyon, defansın önünde bir kalkan görevi görerek, rakip oyununu bozarak ve defansı hücuma dönüştürerek kritik öneme sahiptir.
Premier Lig tarihinin en iyi altı defansif orta saha oyuncusunu (belirli bir sıraya göre değil) inceleyelim; istatistiklerini, kupalarını ve onları öne çıkaran özellikleri inceleyelim.
Claude Makélele
– Kulüpler: Chelsea (2003–2008)
– Premier Lig’de Oynanan Maçlar: 144
– Goller: 2
– Kazançlar/Kaybetmeler: 102/14
– Kupalar: 2 Premier Lig şampiyonluğu, 1 FA Kupası, 2 Lig Kupası
Claude Makélélé, Chelsea’deki döneminde defansif orta saha rolünü yeniden tanımladı. 2003’te Real Madrid’den geldikten sonra, José Mourinho yönetimindeki güçlü bir Chelsea takımının omurgası haline geldi. Müdahale etme, mücadele etme ve pozisyon disiplinini sürdürme yeteneğiyle bilinen Makélélé’nin etkisi, tek defansif orta saha pozisyonunu tanımlamak için “Makélélé rolü” teriminin ortaya çıkmasına yol açtı.
Çok gol atan bir oyuncu değildi ama istatistiklerin ötesine geçen şekillerde katkıda bulundu, oyunun temposunu kontrol etti ve savunmasını korumak için oyunu bozdu. Chelsea’nin 2004-05 ve 2005-06’da üst üste kazandığı Premier Lig şampiyonluklarında rolü etkiliydi, Chelsea 2004-05 sezonunda sadece 15 gol yedi ve bu rekor hala geçerliliğini koruyor.
Patrick Vieira
– Kulüpler: Arsenal (1996–2005), Manchester City (2009-2011)
– Premier Lig’de forma giyme sayısı: 307
– Goller: 31
– Kazançlar/Kaybetmeler: 186/43
– Kupalar: 3 Premier Lig şampiyonluğu, 4 FA Kupası
Patrick Vieira, kulüpte geçirdiği süre boyunca Arsenal’in orta sahasında yükselen bir varlıktı. Sahada ve saha dışında bir lider olan Vieira, 2003-04 sezonunda Arsenal’in “Yenilmezler” takımının kaptanlığını yaptı ve sezon boyunca yenilgisiz kaldı. Fizikselliği, mücadelesi ve pas aralığıyla bilinen Vieira, defanstan hücuma sorunsuz bir şekilde geçiş yapabiliyordu.
Sert bir savunma varlığını sürdürürken oyunu yönlendirme yeteneği Arsenal’in başarısı için çok önemliydi. Vieira, ligdeki hakimiyetinin bir kanıtı olarak altı kez PFA Yılın Takımı’na seçildi. Roy Keane ile hem saha içinde hem de saha dışında verdiği mücadele, Premier Lig’in en çok bilinen rekabetlerinden biriydi.
Roy Keane
– Kulüpler: Manchester United (1993–2006), Nottingham Forest (1992-1993)
– Premier Lig’de Oynanan Maçlar: 366
– Goller: 39
– Kazançlar/Kaybetmeler: 220/61
– Kupalar: 7 Premier Lig şampiyonluğu, 4 FA Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi
Roy Keane, on yıldan uzun bir süre Manchester United’ın orta sahasının kalbi ve ruhuydu. Saldırgan tarzı ve amansız kararlılığıyla bilinen Keane, doğal bir liderdi ve United’ın en başarılı döneminde kaptan olarak görev yaptı. Rolü sadece oyunu bozmakla sınırlı değildi; aynı zamanda pas aralığı ve oyunu kontrol etme yeteneğiyle de tanınıyordu.
Keane’in liderlik becerileri, United’ın 1998-99’daki üçlü galibiyet sezonunda çok önemliydi. Kazanmak için amansız bir arzuyla oynadı ve bu da onu Premier Lig tarihinin en korkulan orta saha oyuncularından biri yaptı. Patrick Vieira ile rekabeti, 90’ların sonu ve 2000’lerin başında Manchester United ile Arsenal arasındaki yoğun rekabeti özetledi.
N’Golo Kante
– Kulüpler: Leicester City (2015–2016), Chelsea (2016–2024)
– Premier Lig’de forma giyme sayısı: 227
– Goller: 12
– Kazançlar/Kaybetmeler: 130/46
– Kupalar: 2 Premier Lig şampiyonluğu, 1 FA Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi, 1 Avrupa Ligi
N’Golo Kanté’nin Leicester City’de bilinmeyen bir varlıktan dünyanın en iyi orta saha oyuncularından birine yükselişi olağanüstüdür. Yorulmak bilmeyen çalışma etiği, alanı kaplama yeteneği ve topu kesme becerisi onu kendi jenerasyonunun en etkili defansif orta saha oyuncularından biri yapar.
Kanté, Leicester City’nin 2015-16’daki masalsı Premier Lig zaferinde etkili oldu ve ertesi sezon Chelsea ile aynı başarıyı tekrarlayarak, iki farklı kulüple üst üste Premier Lig şampiyonluğu kazanan ilk oyuncu oldu. Premier Lig Sezonunun Oyuncusu seçildi (2016-17) ve iki kez PFA Yılın Takımı’na dahil edildi, bu da ligdeki önemli etkisini vurguladı.
Fernandinho
– Kulüpler: Manchester City (2013–2023)
– Premier Lig’de Oynanan Maçlar: 264
– Goller: 20
– Kazançlar/Kaybetmeler: 187/40
– Kupalar: 5 Premier Lig şampiyonluğu, 1 FA Kupası, 6 Lig Kupası
Fernandinho, yaklaşık on yıl boyunca Manchester City’nin orta sahasının temel taşıydı. Defansif orta saha oyuncusu veya stoper olarak oynayabilen çok yönlü bir oyuncu olan Fernandinho, taktiksel zekası, top kazanma yeteneği ve sahadaki liderliğiyle tanınıyordu. Pep Guardiola yönetiminde Manchester City’nin başarısında önemli bir rol oynadı ve kulübün beş lig şampiyonluğuyla hakimiyetine katkıda bulundu.
Oyunu okuma yeteneği, City’nin yüksek defans hattını ve agresif baskı stilini korumasına olanak sağladı. Fernandinho’nun etkisi, defans görevlerinin ötesine geçti, isabetli pasları ve uzun menzilli şutlarıyla City’nin hücumuna katkıda bulunabildi.
Michael Essien
– Kulüpler: Chelsea (2005–2014)
– Premier Lig’de Oynanan Maçlar: 168
– Goller: 17
– Kazançlar/Kaybetmeler: 113/22
– Kupalar: 2 Premier Lig şampiyonluğu, 4 FA Kupası, 1 Lig Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi
“Bizon” olarak sevgiyle bilinen Michael Essien, Chelsea’nin orta sahasına enerji, güç ve çok yönlülük getirdi. Fiziksel becerisi ve mücadele yeteneği onu Stamford Bridge’de taraftarların gözdesi yaptı. Essien sadece defansif bir güçlendirici değildi, aynı zamanda inanılmaz bir motora sahipti ve bu da ona güçlü koşular yapmasını sağlıyordu.
Unutulmaz uzun menzilli golleri ve oyunu bozma yeteneği onu döneminin en çok yönlü defansif orta saha oyuncularından biri yaptı. Essien, Chelsea’nin lig şampiyonluklarında önemli bir rol oynadı ve 2012’de Şampiyonlar Ligi’ni kaldıran kadronun bir parçasıydı, ancak sakatlığı nedeniyle finali kaçırdı.
Onur Ödülleri
Premier Lig, bu listeye çok az bir farkla giremeyen ancak yine de iz bırakan birçok inanılmaz defansif orta saha oyuncusu gördü. Gilberto Silva (Arsenal), Javier Mascherano (West Ham, Liverpool) ve Gareth Barry (Aston Villa, Manchester City, Everton) gibi oyuncular, takımlarının başarısında çok önemli rol oynadı.
Muhtemelen en iyi altı ‘altılı’mızda yer bulamamış olan talihsiz kişi Manchester City’den Rodri’dir. Ancak bu makaleyi birkaç yıl içinde tekrar ziyaret edersek, belki de gelmiş geçmiş en iyi olarak yer alacağından eminiz.
Son Düşünceler
Bu altı oyuncunun her biri Premier Lig’deki defansif orta saha rolüne benzersiz bir şeyler kattı. Keane’in liderliğinden Kanté’nin yorulmak bilmeyen çalışma hızına kadar, hepsi takımlarının başarısına katkıda bulundu ve ligde silinmez bir iz bıraktı.
Defansif orta saha oyuncuları olarak, öncelikli odak noktaları gol atmak veya asist yapmak değil, istikrar sağlamak, defansı kapatmak ve oyunun temposunu kontrol etmekti. Katkıları her zaman skor tablosunda görünmeyebilir, ancak etkileri kupa dolaplarında ve taraftarların kalplerinde hissedilmiştir.
Defans orta saha oyuncularının daha çok yönlü ve modern oyun için daha önemli olduğu bir çağda, bu altı oyuncu standartları belirleyerek gelecek nesiller için yolu açtı. Bizler, EPLNews’de , diğer tüm Premier Lig taraftarlarıyla birlikte, böylesine olağanüstü yeteneklere tanıklık etme şansına sahip olduk ve bu efsaneler önümüzdeki yıllarda oyunculara ilham vermeye devam edecek.