Kalidou Koulibaly uzun zamandır arzuladığı Premier Lig’e transferini nihayet gerçekleştirdi. Eski Napoli’li oyuncunun Stamford Bridge’e taşınması için geçen hafta 36 milyon Avro değerinde bir anlaşma yapıldığı duyuruldu.

Dahası, Chelsea’nin umutsuzca defansif değişikliklere ihtiyaç duyduğu bir sır değil ve onun imzalanması, ayrılan defans oyuncularının yerini almak için acildi.

Senegalli oyuncu geçtiğimiz on yıl boyunca kendisini dünyanın en iyi savunmacılarından biri olarak kabul ettirdi. Azmi, agresifliği ve havadaki varlığı onu kulübü ve ülkesi için savunmanın kalbinde bir dev haline getirdi.

2016’dan beri Koulibaly’nin Premier Lig’e gitmesi gündemde. Manchester United, Manchester City ve Liverpool gibi kulüpler çeşitli transfer dönemlerinde onunla sözleşme imzalamaya çok yaklaştı. Ancak Napoli, 31 yaşındaki oyuncuya çılgın fiyat etiketleri yapıştırarak kaçınılmaz olanı sadece erteledi.

Başta Carlo Ancelotti olmak üzere bazı mükemmel menajerlerle çalıştı ve bir keresinde onu birlikte çalıştığı en iyi defans oyuncularından biri olarak tanımladı. Ancak elbette bu menajerin Paolo Maldini ve Sergio Ramos ile çalıştığını düşünürsek bu büyük bir övgü.

Hiç şüphe yok ki 31 yaşındaki oyuncu Premier Lig gibi zorlu bir ligde başarılı olmak için gereken deneyime, dünya standartlarında kaliteye ve mentaliteye sahip. Dahası, Thomas Tuchel’in ideolojilerine ve yöntemlerine nasıl uyum sağlayacağı da önemli bir soru.

Geçtiğimiz sezon Maviler için zor geçti ve Antonio Rudiger’in Real Madrid’e gitmesi ve Andreas Christensen’in Katalanlara katılacağının açıklanmasının ardından savunmadaki sıkıntıları daha da arttı. Ancak Koulibaly Premier Lig’e mükemmel bir şekilde uyum sağlayabilir mi? Sahip olduğu ve onu Chelsea kadrosunda öne çıkarabilecek nitelikler neler? Hadi öğrenelim.

Chelsea neden onu seçti?

Batı Londralılar Antonio Rudiger ve Andreas Christensen’i tek bir transfer döneminde kaybettiler ve bu iki oyuncunun yerine yeni oyunculara ihtiyaç duydular. Ancak, Chelsea’nin sadece bir yedeğe değil, Senegalli uluslararası tecrübeli bir oyuncuya da ihtiyacı vardı.

Gelecek sezon muhtemelen Koulibaly ve her daim cıvıl cıvıl olan Thiago Silva arasında bir ortaklık göreceğiz. Bu savunma ortaklığı neredeyse 70 yıllık bir geçmişe sahip ve yeni bir deneyim ve fiziksellik seviyesi getiriyor. Thiago Silva da PSG’den geldiğinden beri hiç fena değil. Artık çok daha yavaş olsa da Brezilyalı stoper, temposundaki eksikliği kurnazlığı ve tecrübesiyle kapatıyor.

Ancak Chelsea hiyerarşisi Senegalli oyuncunun transfer için uygun olduğunu ve Napoli’de yeni bir anlaşmayı reddettiğini öğrendiğinde, bunu savunmalarını güçlendirmek için elit bir stoper getirmek adına harika bir fırsat olarak gördü.

Onun imzası birçok taraftarı heyecanlandırdı çünkü arkada bir lider, inatçı bir futbolcu ve geçilmesi zor bir savunmacı olarak biliniyor.

Senegalli aynı zamanda havadan da bir tehdit; boyu ve sıçrama yeteneği oldukça etkileyici, bu da Serie A’da birçok hava düellosunu kazanmasını ve duran toplardan bazı goller atmasını sağladı.

Ayrıca geriden de etkili olabiliyor. 31 yaşındaki oyuncu, topa sahip olma futbolunun öncüsü olarak bilinen Mauricio Sarri ile çalıştı. Neredeyse tüm takımların savunmadan çıktığını düşünürsek, defansif transferlerin bu özelliğe sahip olması gerekiyor.

Arada sırada defansif hatalar yaptığı bilinse de Koulibaly elit bir stoper ve Chelsea ondan iyi şeyler beklemeli.

Chelsea’de taktiksel olarak nasıl uyum sağlayacak?

Koulibaly, Alman defans oyuncusu Antonio Rudiger’in yerini almak gibi zor bir görevle karşı karşıya. Alman oyuncu yıpratıcı savunma tarzı, topu ileri sürme eğilimi ve saçma sapan çalımlarıyla tanınıyordu. Rudiger’in en büyük kusurlarından biri savunmasını açıkta bırakma eğilimiydi. Koulibaly’nin daha önce bahsedilen kusuru yok ve arkada kalıp savunmayı idare etmekle yetinebilir.

Senegalli oyuncunun Tuchel’in yöntemlerine ve Premier Lig’in yorucu doğasına adapte olmasının biraz zaman alacağını kabul etmemiz gerekse de Senegalli oyuncu bu savunmaya liderlik edebilecek kaliteye sahip. Gerekli zaman ve alan verildiğinde, hızlı bir şekilde üstesinden gelecektir.

Geçtiğimiz sezon Chelsea için oldukça ilginçti. Takım adına atılan goller takımın geneline yayılmıştı. Reece James, Marcos Alonso ve Thiago Silva’nın kampanya boyunca farklı zamanlarda gol attığını gördük.

Bu eğilim, Tuchel’in takımını tüm cephelerde hücum etmek üzere kurduğunu ve Senegalli oyuncunun takıma uyum sağlayıp takımın gollerine katkıda bulunması gerektiğini gösteriyor.

Alman taktisyen kulübe geldiğinden beri farklı defansif dizilişler uyguladı. Bunun nedeni savunmaya çok önem vermesi ve ilk 45 maçında 27 temiz sayfa kaydetmesi.

Çoğunlukla arkada üç stoper kullanıyor ve üç stoper kanat bekleri ile orta saha oyuncularının hemen arkasında yer alıyor

 Chelsea Koulibaly ile nasıl dizilecek?

Maviler gelecek sezon Koulibaly’nin takıma katılmasıyla özellikle savunmada yeni bir görünüm kazanacak. Senegalli oyuncunun Thiago Silva ve Cesar Azpilicueta ile birlikte savunma hattında yer alması muhtemel. Ayrıca Batı Londra ekibi Manchester City’den Nathan Ake için de girişimlerde bulundu. Chelsea’nin ünlü akademisinin bir ürünü olan Hollandalı, arka tarafta bir başka önemli seçenek olarak görülüyor.

Reece James ve Ben Chilwell büyük olasılıkla sırasıyla sağ ve sol bek rollerini sürdürecekler. Her iki oyuncu da Tuchel’in fikirlerinin başarısının ayrılmaz bir parçası oldukları için defansif açıdan da çok önemli olacaklar.

Orta sahada bir diğer önemli dişli olan N’golo Kante ve savunmayı hücuma çevirmekle görevli Mateo Kovacic yer alacak. Chelsea bu pozisyonlarda Jorginho ve Ruben Loftus-cheek gibi oyuncuları da sahaya sürebilir.

Mason Mount hücumu ve yaratıcılığı yönetmekle görevlendirilecek. İngiliz oyuncu kanatlarda da oynayabiliyor ancak en etkili olduğu bölge forvet arkası.

Mavilerin yeni transferi Raheem Sterling kesinlikle sol kanatta başlayacak ve Christian Pulisic ya da Hakim Ziyech tarafından desteklenecek ve Romelu Lukaku’nun ayrılmasıyla Kai Havertz’in hücuma liderlik etmesine izin verecek.